Liderlerin Vücut Dili

0
2239

Seçim meydanlarında hadsiz bakışı üzerine düğümlemek, gözlerini kalabalıktaki binlerce çift göze dikip, zihinleri hipnoz usulü evirip çevirmek her yiğidin harcı olmasa gerek. Yoğurt yiyişleri gibi, vücut dilleri de başka telden çalıyor bu yiğitlerin, nam-ı diğer liderlerin. Liderler lider olalı parmakları farklı bir kararlılığın habercisi gibi yönelmeye başlıyor size; eller iradeyi, özgüveni ele verir biçimde deviniyor; beden, dik duruşuyla sözünün eri sahibini aşikâr ediyor boylu boyunca.
Seçmenin gözünde ideal yönetici tipinin elzemlerini oluşturmak, çaktırmadan, alttan alta hatırı sayılır bir lider imajı yaratmak, milletin yöneticiliğine namzet olmak için, önce vücut dillerini yönetmeyi öğreniyor liderler.
Elsün Çalışkan bilgi@gencgelisim.com

 

 

Seçim meydanlarında hadsiz bakışı üzerine düğümlemek, gözlerini kalabalıktaki binlerce çift göze dikip, zihinleri hipnoz usulü evirip çevirmek her yiğidin harcı olmasa gerek. Yoğurt yiyişleri gibi, vücut dilleri de başka telden çalıyor bu yiğitlerin, nam-ı diğer liderlerin. Liderler lider olalı parmakları farklı bir kararlılığın habercisi gibi yönelmeye başlıyor size; eller iradeyi, özgüveni ele verir biçimde deviniyor; beden, dik duruşuyla sözünün eri sahibini aşikâr ediyor boylu boyunca.
Seçmenin gözünde ideal yönetici tipinin elzemlerini oluşturmak, çaktırmadan, alttan alta hatırı sayılır bir lider imajı yaratmak, milletin yöneticiliğine namzet olmak için, önce vücut dillerini yönetmeyi öğreniyor liderler. Peki hangi hareketleri neler söylüyor bize? Vücutlarını hiç de alışık olmadığımız şekillere bürüyüp bizi bir şeylere inandırmaya mı çalışıyorlar? Yoksa onların doğal hallerinden biz anlayacağımızı anlıyor muyuz hiç zahmetsiz? Tayyip Erdoğan'ın heybetli duruşu, Sakıp Sabancı'nın sağlığında nüktelerle sarıp sarmalayarak ilettiği işini bilir iş adamı tavrı, Bülent Ecevit'in şairliğin ince gölgesinden çıkmaya güç yetiremeyip sığındığı içe dönük hali, sakin sözcükleri… Kelimelerin ötesinde söyleyecek neleri var, neleri yok liderlerin?

Ellerini Göremediğiniz -Saklayan Gizleyen, Göstermeyen- Liderlere Dikkat!
Prens Charles'ın ellerini arkada birleştirerek kendine güvenen, güçlü bir kişi profili çizdiği ünlü duruşu vardır. Bu, yıllardır sunum eğitmenlerinin önerdikleri davranış kalıpları arasında yer alır, 'Prens Charles duruşu' diye anılan bu duruş, hep bir kudret ve güven işareti olarak algılanırdı. İngiliz tahtının mirasçısı böyle bir adamın duruşu da güç için iyi bir model olmalıydı. Ne var ki araştırmaların gösterdiğine göre pek çok kişi böyle duran bir insanın güven ve emniyet hissi vermediğini düşünüyor. Ellerin ne yaptığını göremediğimiz zaman içimizde şüphe kıvılcımları oluşmaya başlıyor. Bu nedenle güven yaratmak isteyen liderlere ellerini kamufle etmemeleri, onları insanların görebileceği şekilde tutmaları öneriliyor.
Bill Clinton'un Monika olayıyla ilgili açıklama yaparken ellerini saklamaya çalıştığı, birbirine kenetleyip aşağıda tuttuğu gözlenmiş ve bu nedenle uzmanlarca doğru söylemediği düşünülmüş. Dakikada ortalama 32-33 kez gözlerini kırpması da tedirgin, kaygılı olduğuna işaret ederken, söylediklerinin pek de ipe sapa gelir cinsten olmadığı kanısını yaratmış.

Gözler de Yalan Söyler
California Üniversitesi psikoloji profesörü Paul Ekman'a göre dinleyicilerle göz kontağı kurabilen, onlara içten bakışlar sunan her lidere pek itibar etmemek gerekiyor.
Ya da karşınızdaki gözlerini sizden kaçırıyorsa, bu, yaygın kanının aksine onun bir yalancı olduğu anlamına gelmiyor her zaman.
Gerginlik, sinirlilik, utanma, sıkılma anlarında gözlerin hareketlerine pek güvenmemek gerek; çünkü bu durumda gözleriniz, kontrolünüz dışında dört bir tarafı arşınlayabiliyor ve dolayısıyla belli bir noktaya kilitleyemiyorsunuz onları.
Bunun yanı sıra bazı kişiler oldukça samimi görünen, aslında hiç de öyle olmayan göz teması kurabilmede ustalar.
Prof. Paul Ekman bu kişilere 'patolojik yalancılar' adını veriyor. Bu nedenle gözünüzün içine samimi bir ifadeyle bakan her lideri, seçim sonuçlarında vaatlerini tastamam yerine getirecek ideal lider olarak görme yanılgısına düşmeyin hemen.

Hızlı Konuşan Liderden Değil, Yavaş Konuşan Liderden Korkun!
Dakikada 125-225 sözcük kullanarak konuşan kişilerin belli bir süre sonra güvenilmez olarak algılandığı, söylediklerinin inandırıcı bulunmadığı ve ciddiyetle dinlenmedikleri gözlenmiş. Ancak gerçek, sanılanın tam aksi. Konuşmanız uzun aralıklar ve susuşlarla sekteye uğruyorsa, bu durum ortada dönen dolapların varlığı için daha güvenilir bir alamet olabiliyor. Lider bir soruyu yanıtlarken duraksıyor, kekeliyor, konuşma sırasında harf ya da sözcük tekrarlarına gidiyorsa, açık etmek istemediği bir gerçeğin üstünü örtmeye çalışıyor veya bir yalan hazırlığı içine giriyor olabilir. Temposunu yitiren ve cümlenin sonuna gelinceye dek başını unutturan bir konuşma, liderin inandırıcılığına sekte vurabiliyor ve söylenenlerin takip edilmesini engelleyebiliyor. Aynı kelimelerin aceleci, ne istediğini bilmeyen, kararsız bir vücut dili eşliğinde tekrar edilmesi de söylenenlerin yalan sanısı uyandırmasına meydan veriyor. 
Liderlerin Vücutları Ne Demek İstiyor?

Ahmet Necdet Sezer: Yavaş yavaş ve sakin konuşması, cumhurbaşkanının oturmuş bir kendine güvene ve rahatlığa sahip olduğuna işaret ediyor. Pek gülümsememesi, gülerken de dişlerini göstermekte kaçınması içe dönük, ser verip sır vermeyen bir karakterin göstergesi. Resmi giyim tarzı, hukukçu kimliğinin verdiği disiplinle bütünleşiyor.

George W. Bush: Fır fır dönen gözler, kancalı, eğri bir gülüş, genel olarak göze çarpan sükûnet ve sakinlikten mahrumiyet ABD Başkanı George Bush'un pek de başkan gibi durmadığı izlenimini uyandırıyor. Pek çok kişiye göre George Bush'un yüz ifadesi bir çizgi film karakterini andırıyor. Çok çabuk sinirlenmesi, karşısındakini her an yumruklayabilirmiş hissi veriyor insanlara. Gergin olduğunun en önemli işareti de dudaklarının yanını ısırmaya başlaması.
Karşısındakini dinlemekte zorlanması, kaçamak yanıtlar vermesi, savunma halinde bulunması, omuzlarını yükselterek konuşması, kendisine söylenen şeye bozulduğunda lafı gevelemesi ve dilinin dolanması, gözlerini kırpıştırmaya başlaması ve sesinin inlemeli bir hal alması kendisiyle kolay kolay iletişime geçilemeyen, fikir çatışmalarında çözüme odaklanamayan, müsamahasız, yani pek de lider gibi olmayan bir lider görünümü oluşturuyor.

Recep Tayyip Erdoğan: Başbakanın göze çarpan davranışlarından biri, konuşurken ellerini görünür şekilde tutması. Kürsünün altına, masanın üzerine koyup kamufle etmek ihtiyacını duymuyor. Eller, eylemlerin simgesel faili olduğu için, ne yaptığınıza ne yapmadığınıza şahit oluyorlar, siz söylemeseniz de onlar fiillerinizin tanığı durumundalar. Ellerini göze görünür şekilde tutması, Tayyip Erdoğan'a, yaptıklarını saklamak gibi bir kaygısı olmayan, onlardan memnuniyet duyan bir lider imajı veriyor. Halkın önüne zaman zaman spor bir giyim tarzıyla çıkması da rahat, özgüveni yüksek, iletişime açık bir kişi olduğunu gösteriyor.

Deniz Baykal: Sakin ve güler yüzlü bir portre çiziyor Deniz Baykal. Konuşurken sık sık el işaretleri kullanması, anlaşılma isteğini iletiyor.
Gülerken dişlerini göstermesi, memnuniyetinin içten olduğuna ve bunu göstermekten kıvanç duyduğuna işaret.
Kürsüye coşkulu şekilde ilerlemesi, spor giyinmesi hayat dolu ve enerjik olduğu fikrinin uyanmasına yol açıyor.
Gözlükleri, saçları temiz bir yüz ifadesi sunuyor.
Mahatma Ghandi: Hintlilerin ölümsüz lideri Mahatma Gandi ılımlı, mutedil bir görünüme sahip. Ses tonu da görüntüsüyle örtüşür şekilde yumuşak ve nazikmiş. Bu özelikleri şiddete meyletmeyen, ikna edici, uzlaşmacı bir profil kazandırıyor kendisine. Narin ve zayıf vücudu, hassas ve ince düşünce yapısıyla uyum içinde. Fotoğraflarında onun hep gülen hallerine rastlayışımıza bakılırsa barışçıl kişiliği, asabiyetten uzak oluşu ve insan sevgisi yüzüne de aksetmiş Gandi'nin.

Hitler: Çatık kaşları, emir veren, otoriter konuşması, gergin yüz hatları, konuşurken el ve kollarını direktif verircesine savurması, gözü dönmüşlüğü, "Ben en doğrusunu biliyorum!" diyen tavrı Hitler'in diktatör kişiliğiyle büyük bir uyum içinde. Vücudunu ve başını dik tutuşu, dudaklarının keskin ve sert bir çizgi halini alışı, kendini beğenmiş, kibirli bir güvenin göstergesi.

Liderlerin Pozitif Vücut Dili
< Doğrudan göz kontağı
< Dişleri gösteren, açık, sıcak gülümseme
< Karşıdakini dinlerken başı onay belirtir şekilde sallama
< Elleri saklamama, görünür şekilde tutma
< Başı dik tutma
< Dışa dönük, açık vücut hareketleri sergileme
< Yüzünü saklamama
< Dik ve rahat bir duruş
< Sıkı bir tokalaşma
< Ayakları yere tam basma
< Çenenin dik durması
< Selamlaşırken kaşların da memnuniyet belirtir şekilde devreye girmesi
< Gülümseme, mizahi öğeler kullanma
< El kol hareketlerinde samimiyet yaratma
< Sakin, tedirgin olmayan bir yüz ifadesine sahip olma
< Karşıdakini dinleme, karşı görüşlere hoşgörülü olma
< Tepkisel davranmama
< Kolları rahat bırakma
Liderlerin Negatif Vücut Dili
< Gergin, asık suratlı bir yüz ifadesi
< Aşağıya doğru bakma
< Muhatapların yüzüne doğrudan değil yan taraftan bakma
< Kambur durma
< Omuzları eğme
< Gevşekçe tokalaşma
< Kolların çaprazlanması veya bacak bacak üstüne atılması
< Vücudu bükme
< Ayaktayken bacakları aşırı gergin tutma
< Muhataplara boş gözlerle bakmak
< Gözlerini dikerek bakma
< Yerinde duramama, kıpır kıpır davranma
< Omuzları çok yüksek ya da düşük tutma
< Çabuk sinirlenme
< İvedilikle hareket etme
< Çok hızlı ya da çok yavaş konuşma
< Konuşma hataları yapma
< Esnemek, uyuklamak gibi dikkat dağılması belirtileri gösterme
< Kollarını arkada kavuşturma
< Sabırsızlanma, acelecilikle cevap verme eğiliminde olma
< Kolları önde kavuşturma

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız